WORLD OF SUNRISE GENEL MÜDÜRÜ ALİ BALABAN: HEDEFİMİZ BEKLENTİNİN ÜZERİNE ÇIKAN DENEYİMİ STANDART HÂLE GETİRMEK

WORLD OF SUNRISE GENEL MÜDÜRÜ ALİ BALABAN: HEDEFİMİZ BEKLENTİNİN ÜZERİNE ÇIKAN DENEYİMİ STANDART HÂLE GETİRMEK

Antalya’nın resort markalarından World of Sunrise’ın Genel Müdürü Ali Balaban ile, markanın son dönemdeki dönüşüm vizyonunu, dijitalleşme yatırımlarını, sürdürülebilirlik yaklaşımını ve uluslararası pazardaki büyüme stratejilerini konuştuk. 310.000 m²’lik büyük ölçekli bir operasyonu yöneten World of Sunrise’ın 2026 vizyonu, hem konuk deneyimi hem de marka konumlandırması açısından dikkat çekici başlıklar içeriyor.

World of Sunrise markasının son dönemdeki gelişim sürecini şekillendiren temel vizyon ve motivasyon nedir?

World of Sunrise olarak gelişim sürecimizi şekillendiren temel vizyonumuz, misafire dokunan her temas noktasını mükemmelleştirmek ve geniş ölçekli tesisimizi yüksek kaliteli, kişiselleştirilmiş ve tutarlı bir hizmet modeliyle yeniden kurgulamak. 310.000 m²’lik çok katmanlı bir operasyonu yönetirken hedefimiz yalnızca fiziksel yatırımlarla sınırlı kalmıyor; insan kaynağımızı, dijital altyapımızı ve marka kültürümüzü de aynı çizgide güçlendiriyoruz. Motivasyonumuz, misafirin beklentisinin üzerine çıkan deneyimi standart hâline getirerek World of Sunrise’ı bölgenin en güçlü referans markalarından biri yapmak.

Konuk deneyimini yeniden tanımlamak adına hangi alanlarda dijitalleşme ve teknolojik yeniliklere yatırım yapıyorsunuz?

Dijitalleşme, son iki yılda özellikle öncelik verdiğimiz bir dönüşüm alanı oldu. Misafirlerimizin tüm hizmetlere tek noktadan ulaşmasını sağlayan mobil uygulamamız, operasyonel süreçlerin teknik arızalardan housekeeping taleplerine kadar uçtan uca yönetildiği otel işletim operasyon sistemimiz ve misafir davranışlarını analiz ederek kişiye özel hizmet üretmemizi sağlayan dijital analitik altyapımız bu yatırımların temelini oluşturuyor. Amacımız, teknolojiyi soğuk bir araç olmaktan çıkarıp misafire daha sıcak, akıcı ve görünmez bir destek sistemi olarak sunmak.

Lüks segmentte sürdürülebilir turizm anlayışını nasıl konumlandırıyor ve bu alanda hangi uygulamaları hayata geçiriyorsunuz?

Lüks segmentte sürdürülebilirlik bizim için bir tercih değil, marka sorumluluğumuzun doğal bir uzantısı. Bu yaklaşımı çevresel etkileri azaltan peyzaj uygulamaları, güneş enerjisi ve akıllı sulama yatırımları, atık ayrıştırma ve yeniden kullanım projeleriyle destekliyoruz. İnsan odaklı tarafta çalışan gelişim akademisi, sürekli eğitim programları, yerel üreticilerle iş birlikleri ve kadın istihdamını destekleyen uygulamalar öne çıkıyor. Satın alma politikalarımızda yerli ürün kullanımını artırmayı önceliklendiriyoruz. Bizim için lüks, yalnızca estetik bir deneyim değil; çevre ve toplumla uyumlu, farkındalığı yüksek bir kalite anlayışı.

Uluslararası pazarda markanızı hangi ülke ve misafir segmentlerinde büyütmeyi hedefliyorsunuz?

Uluslararası pazardaki büyüme stratejimizi çeşitlilik, satın alma gücü ve destinasyon uyumu ekseninde kurguluyoruz. Almanya ve Baltık ülkelerinde yüksek tekrar ziyaret oranına sahip aile profilleri, Rus pazarında aile oteli konsepti, İngiltere pazarında spor, wellness ve aktivite odaklı misafir beklentileri, Balkanlar ve Orta Avrupa’da çok odalı aile tipi rezervasyon eğilimleri ile Orta Doğu ve Körfez bölgesinin premium ve özel hizmet talep eden yüksek harcama gücüne sahip misafir profilleri bu stratejinin temelini oluşturuyor. Ayrıca tesisimizin güçlü spor altyapısı sayesinde profesyonel spor kulüplerinin tercih ettiği destinasyonlar arasında yer alarak bu segmentte de sürdürülebilir bir büyüme alanı yaratıyoruz.

Daha önce yaptığımız röportajda 2026 yılına dair yeniliklerden bahsetmiştiniz; bu projelerde şu anda hangi aşamadasınız?

2026 vizyonu doğrultusunda söz verdiğimiz projelerde planlı ve kontrollü şekilde ilerliyoruz. Konsept yenileme çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi. Spor altyapısının genişletilmesi kapsamında yeni akademi ve saha çalışmalarının yaklaşık %70’i tamamlandı. Dijital dönüşüm projeleri, mobil uygulama genişletme ve entegrasyon modülleriyle devam ediyor. Çocuk ve aile alanlarının konsept yenilemesi test aşamasında ve 2026 sezonuna yetişecek. Yeni gastronomi konseptleri için menü testleri ve şef entegrasyon süreçleri başladı. Özetle, hedeflediğimiz dönüşüm büyük ölçüde somutlaştı ve 2026 sezonunda misafirlerimizi çok daha güçlü bir World of Sunrise ile karşılayacağız.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

World of Sunrise olarak büyümeyi yalnızca rakamlarla değil, misafir memnuniyeti, ekip bağlılığı ve sürdürülebilir marka değeriyle ölçüyoruz. Attığımız her adımın uzun vadeli bir kalite anlayışına hizmet etmesini önemsiyoruz.

Etiketler