ATSO BAŞKANI YUSUF HACISÜLEYMAN: İNSAN KAYNAĞINA DEĞER VERMEDEN TURİZMİ SÜRDÜREMEYİZ

Turizm sektörünün insan kaynağına yönelik güncel başlıklarının ele alındığı Turizmde İnsan Kaynakları Zirvesi, akademi, kamu ve sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Zirveye ilişkin değerlendirmelerini aldığımız Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, turizmde insan kaynağını sektörde tutmanın önemine ve gençler için sunduğu fırsatlara dikkat çekti.
— Bugün turizm insan kaynakları zirvesindeyiz. Bugüne dair genel bir değerlendirme yapmanızı isteriz. Zirvede ele alınan konuları ve insan kaynakları–turizm ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle böyle bir zirvenin düzenlenmesini son derece değerli bulduğumu ifade etmek isterim. Bu organizasyonu hayata geçiren federasyon başkanımıza da teşekkür ediyorum. Akademik dünyanın, insan kaynakları profesyonellerinin ve turizm sektörünün aynı platformda buluşması oldukça verimli bir ortam oluşturuyor. Eğitim veren fakülteler, insan kaynağı alanında çalışan profesyoneller ve işverenlerin bir arada olması, sektörde karşılaşılan sorunların çok boyutlu ele alınmasına imkân tanıyor.
Turizmin başkenti olarak nitelendirilen bir şehirde bu zorlukları daha yoğun hissediyoruz ancak benzer sorunlar yalnızca Antalya’ya özgü değil. Ankara, İstanbul, İzmir başta olmak üzere ülkemizin her noktasında turizm sektörü insan kaynağı açısından benzer problemlerle karşı karşıya. Buradaki temel mesele, insan kaynağını sektöre kazandırmak kadar sektörde tutabilmek.
Yeni mezunlarımızın, eğitim süreçleri devam ederken hangi meslek dalında çalışacaklarını daha iyi tanımaları büyük önem taşıyor. Staj dönemi dışında da sektörü yakından tanımaları, mezuniyet sonrasında daha bilinçli tercihler yapmalarını sağlıyor. Turizm; iletişimin son derece güçlü olduğu, teknolojinin yoğun şekilde kullanıldığı ve insan ilişkilerinin merkezde yer aldığı bir sektör. Bu yönüyle gençlerimize turizm sektöründe yer almalarını gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.
Turizm, insan sevgisinin ve insanlarla kurulan sağlıklı diyalogların geliştiği çok özel bir alan. Dünyanın farklı ülkelerinden, hatta zaman zaman siyasi olarak karşı karşıya olan toplumların aynı otelde, aynı ortamda bir araya gelebildiği nadir sektörlerden birini temsil ediyoruz. Elbette barış olmazsa turizm olmaz; ancak turizm de barışa hizmet eden çok güçlü bir araçtır.
Bu nedenle gençlerimizin bu sektörde yer almalarını, en azından denemelerini isterim. Sadece turizm bölümü mezunları için değil, farklı disiplinlerden mezun olan gençler için de turizm büyük fırsatlar sunuyor. Çünkü turizm, interdisipliner bir sektör; birçok bilim dalının ve meslek alanının kesiştiği bir yapı. Bu yönüyle gençlerimiz için önemli bir kariyer alanı olduğunu düşünüyorum.
— Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Bu tür zirvelerin artarak devam etmesini temenni ediyorum. İnsan kaynağını merkeze alan her çalışma, turizmin sürdürülebilirliği açısından büyük değer taşıyor.
