ATF25’TE KÜRESEL POLİTİKA MASAYA YATIRILDI: “TURİZM SİYASETTEN AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ”

Uluslararası Antalya Turizm Fuarı’nın (ATF25) ikinci gününde düzenlenen “Küresel Politika ve Türkiye Turizmi” paneli, uluslararası ilişkilerde hızla değişen dengelerin, bölgesel çatışmaların, NATO politikalarının, Doğu Akdeniz’deki güç mücadelelerinin ve Kıbrıs meselesinin Türk turizmine etkilerini kapsamlı şekilde ele aldı. Panel, ATF25’in en yoğun tartışılan ve katılımı en yüksek oturumlarından biri oldu.
Panelin moderatörlüğünü Ferdi Tirendez üstlenirken; konuşmacılar arasında Gazeteci Ardan Zentürk, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Tarık Oğuzlu ve Gazeteci Yazar Sabahattin İsmail yer aldı.
Uluslararası Antalya Turizm Fuarı, 22–23–24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya ANFAŞ Uluslararası Fuar Merkezi'nde gerçekleştirildi. Türkiye İş Bankası ana sponsorluğunda ve Kilit Hospitality Group ana partnerliğinde düzenlenen ATF25, küresel politika tartışmalarının turizm sektörüyle kesiştiği bu oturumla dikkat çekti.
ATF26, 26–27–28 Ekim 2026'da!
Ardan Zentürk: “21. Yüzyıl savaşlarında kazanan yok, kaybeden çok”
Panelin açılış bölümünde söz alan Ardan Zentürk, günümüz dünya siyasetinin temel krizlerini Rusya–Ukrayna savaşı üzerinden anlattı. Zentürk, savaşın başlangıç anından bugüne kadar yaşanan askeri – siyasi gelişmeleri özetlerken özellikle Batı’nın bölge politikasına dikkat çekti:
“Rusya, Ukrayna’ya girerken bir haftada Kiev’e ulaşacağını düşünüyordu. Ancak Batı’nın sahaya sürdüğü gerilla eğitimi, taktik desteği ve istihbarat desteği Rus planlarını tamamen bozdu. Bugün gelinen noktada kazanan yok ama kaybeden çok.”
Zentürk, Batı’nın Ukrayna politikasında “savaşı bitirmek değil dondurmak” stratejisinin öne çıktığını belirtti:
“Amerika için esas hedef Rusya’nın bölgedeki etkinliğini dizginlemekti. Savaşın tamamen bitmesi hiçbir Batılı ülkenin çıkarına değil. Dondurulmuş çatışma, kartların açık olduğu bir masa yaratıyor.”
Doğu Avrupa’dan Karadeniz’e, Baltık hattından Kafkaslara uzanan yeni güvenlik denklemine değinen Zentürk, Türkiye’nin bu tabloda stratejik bir merkez ülke konumunda olduğunu vurguladı:
“Türkiye Karadeniz’in, Balkanların, Doğu Akdeniz’in ve Orta Doğu’nun kesişme noktasında. Bu coğrafyada tek bir gelişme bile turizmi etkiliyor. Turizm siyasetten bağımsız düşünülemez.”
Prof. Dr. Tarık Oğuzlu: “Türkiye, bütün bu krizlere rağmen hâlâ en cazip ve en güvenli ülkelerden biri”
Panelin akademik analiz boyutunu üstlenen Prof. Dr. Tarık Oğuzlu, uluslararası sistemin çok kutuplu yapıya evrildiğini anlattı:
“Soğuk Savaş sonrası tek kutuplu sistem sona erdi. Artık ABD–Çin rekabeti, Avrupa’nın stratejik otonomi arayışı, Rusya’nın yeniden alan açma çabası ve Ortadoğu’daki güç mücadeleleri iç içe geçmiş durumda.”
Turizm açısından dikkate alınması gereken temel noktanın, Türkiye’nin algısı olduğunu vurguladı:
“Bu kadar krize, çatışmaya, gerilime rağmen Türkiye hâlâ dünyanın en çok tercih edilen ülkelerinden biri. 58 milyon ziyaretçi ile dünya sıralamasında dördüncü sıradasınız. Bu, ülkenin marka gücünün göstergesidir.”
Oğuzlu, NATO’nun Türkiye açısından önemine de değindi:
“NATO Türkiye için bir güvenlik şemsiyesidir. Bu coğrafyada tek başına ayakta durmak mümkün değil. Türkiye hem NATO üyesi olup hem Rusya ile ilişki kurabilen ender ülkelerden biri.”
İsrail–İran çatışması konusunu değerlendirirken bölgedeki gerilimin turizm üzerindeki etkisinin belirleyici olduğunu söyledi:
“Gazze’de yaşananların bölgesel güvenlik mimarisini nasıl dönüştüreceğini önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Ancak şu bir gerçek: Orta Doğu’daki her kırılma Türkiye’nin turizmini doğrudan etkiler.”
Sabahattin İsmail: “NATO hem güneyi hem kuzeyi kontrol ediyor”
Panelin en çarpıcı konuşmalarından biri Sabahattin İsmail tarafından yapıldı. Kıbrıs’taki askeri – siyasi denklemi şöyle özetledi:
“Genel resim şudur: NATO güneyi ve kuzeyi kontrol ediyor. İngiltere’nin üsleri, ABD’nin varlığı ve İsrail’in bölgesel stratejisi adayı bir güvenlik platformuna dönüştürmüş durumda.”
Güney Kıbrıs – İsrail – ABD – İngiltere ilişkilerini değerlendirirken özellikle Doğu Akdeniz’deki askeri yapılanmaya dikkat çekti:
“Güney Kıbrıs’ın Rum Yönetimi, İsrail ile stratejik ortaklık kurdu. İngiliz üsleri ABD tarafından kullanılıyor. Fransa’nın askeri varlığı güçlendirildi. Kısacası adanın güneyi NATO’nun ileri üssüne dönüştürülmüş durumda.”
KKTC’nin turizmdeki en büyük sorununun direkt uçuş engeli olduğunu vurguladı:
“En önemli sorunumuz direkt uçuş olmaması. Bir Rum turist Larnaka’ya indikten sonra istediği yere kolayca gidebilirken, bizim turistimiz sadece aktarmalı uçabiliyor. Bu da maliyetleri artırıyor.”
KKTC’nin turizm verilerini paylaşırken rakamlar dikkat çekiciydi:
“Adanın kuzeyine gelen turistlerin yüzde 83’ü Türkiye’den. 169 tesis, 27 bin 600 yatak kapasitesi var. Kumar turizmiyle gerçek turizmi karıştırmamak gerekir. Güney ise 4 milyon turist çekiyor.”
İsmail, Kıbrıs meselesindeki müzakere tartışmalarını değerlendirirken sert konuştu:
“Biz artık federasyon masasına oturmayacağız. İki devletli çözüm diyoruz ve bunun 5 şartı var. Müzakere olacaksa bu şartlarla olur.”
SÖZLÜ DİYALOG BÖLÜMLERİ: KRİZLER, DEVLETLER VE TURİZM
Panelin ilerleyen bölümlerinde konuşmacılar arasında karşılıklı görüş alışverişi yaşandı.
Ardan Zentürk, İsrail–Gazze çatışmasında Netanyahu’nun siyasi hesaplarını anlattı:
“Uluslararası hukuk ihlalleri var. Gazze’de yaşananların mutlaka bir uluslararası mahkemede karşılığı olmalıdır.”
Prof. Dr. Tarık Oğuzlu, uluslararası ilişkilerin “çıkar siyaseti” üzerine kurulu olduğunu vurguladı:
“İdealist olmak uluslararası siyasette sonuç getirmez. Devletler çıkarlarıyla hareket eder. Turizm de bu çıkar dengelerinin içindedir.”
Sabahattin İsmail, Kıbrıs’ın jeopolitik önemini yeniden hatırlattı:
“Kıbrıs sadece bir ada değil. Orta Doğu’nun gözetleme kulesidir.”
Bu diyaloglar, panelin turizm sektörünün jeopolitikle ne kadar sıkı bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
KIBRIS TURİZMİNDE RAKAMLAR VE GERÇEKLER
Sabahattin İsmail’in paylaştığı teknik veriler, KKTC turizminin mevcut durumunu netleştirdi:
1,8 milyon ziyaretçi
169 konaklama tesisi
27.600 yatak kapasitesi
Turistlerin %83’ü Türkiye’den
Direkt uçuş engeli yüzünden maliyetler %30–40 daha yüksek
Güney Kıbrıs’ın turizm geliri ve kapasitesi çok daha yüksek
İsmail’in ifadesi panelde en çok not alınan cümlelerden biriydi: “Bizim turizmde en büyük engelimiz siyasal değil, ulaşımsal.”
TURİZM SİYASETTEN AYRI DEĞİL, TAM MERKEZİNDE
Panel, Türkiye ve bölgenin içinden geçtiği karmaşık jeopolitik süreçlerin turizmi nasıl doğrudan etkilediğini gösterdi.
Konuşmacıların ortak mesajı çok netti:
Turizm siyasetten ayrı bir sektör değil, tam merkezinde
Jeopolitik değiştikçe turizm dengeleri değişiyor
Türkiye tüm krizlere rağmen uluslararası cazibe merkezi olmaya devam ediyor
Kıbrıs, Doğu Akdeniz’in stratejik kilit taşı
Güvenlik – siyaset – ekonomi ilişkisi turizmin kaderini belirliyor
ATF25’in en güçlü oturumlarından biri olan bu panel, turizm sektörünün geleceğinin sadece fiyat–konsept–tanıtım ekseninde değil, küresel politikaların belirleyici etkisi altında şekillendiğini bir kez daha ortaya koydu.
