DUAYEN TURİZMCİ SALİH ÇENE: “ÖNÜMÜZDEKİ YIL KİŞİ SAYILARINDA DÜŞÜŞ BEKLİYORUM”
Turizm sektörünün duayen isimlerinden Salih Çene ile
15. Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nde keyifli bir röportaj
gerçekleştirdik. Salih Çene, kongrelerin bilgi alışverişi açısından taşıdığı
değeri, 2025 sezonunda beklenen tablo ile ortaya çıkan sonuçları ve 2026’ya
dair beklentilerini değerlendirdi.
15. Uluslararası Resort Turizm Kongresi hakkındaki
görüşlerinizi alabilir miyiz?
Bu tür kongreler bilgi alışverişi açısından önemli. Turizme doğrudan etkisi
olduğunu söylemek zor ama çok sayıda sektör insanının bir araya gelmesi,
istişare etmesi ve geleceğe dair projeksiyon yapabilmesi değerli. Genelde
konuşulanlar zaten bilinen konular olsa da, bu tür organizasyonlar kesinlikle
fayda sağlıyor.
2025 sezonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
2025 sezonu ile ilgili olumlu olumsuz birçok değerlendirme mevcut. Genel
anlamda burada vurgulandığı kadar iyi geçtiğini düşünmüyorum. Sayın Valimiz de
bunu biraz hissettirdi. 2025 sezonunda beklentilerimizin altında kaldık. Ancak
birçok tesisten duyuyorum ki gelir anlamında çok da kötü değiliz. Kişi
sayısında hedefleri tutturamasak da gelirler fena değil deniyor. Bu da
fiyatların yükseldiğini, destinasyon olarak pahalılaştığımızı gösteriyor.
2026 için beklentiniz nedir? Bu yılın başında yüksek
fiyat algısı oluşmuş, sonradan indirimlere gidilmişti. Benzer bir süreç olur
mu?
Döviz baskılanmaya devam ederse fiyatlar da ona göre etkileniyor. Maliyetler
yükseldikçe eskiden fiyatlarımızı TL bazında artırdığımızı düşünürdük, ama
dövize çevirdiğimizde Avrupa pazarında yine uygun destinasyon olarak kalırdık.
Şimdi döviz baskılandığı için oteller döviz fiyatlarını da yükseltmek zorunda
kalıyor. Bu durum olumsuz yansıyor. Önümüzdeki yıl kişi sayılarında düşüş
bekliyorum. Gelir konusunda kesin bir şey söylemek zor ama sektörden aldığım
duyumlara göre gelirlerde ciddi bir kayıp yok.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Turizm stratejisinin fiyat yerine kaliteye odaklanması gerektiğini düşünüyorum.
Rekabeti ucuzluk üzerinden değil, marka değeri üzerinden kurmalıyız.
