CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: 2026 EKONOMİDE REFORM YILI OLACAK
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi dün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplandı. Yaklaşık 2 saat süren kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 2026 senesini ekonomide de reform yılı olarak gördüklerini belirtti.
TARİHİN EN YÜKSEK RAKAMINI YAKALADIK
Merkez Bankası rezervlerinin 176,5 milyar dolara ulaşarak cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığı ifade eden Erdoğan, "Borsamızdaki toparlanma son haftalarda hız kazandı. İç ve dış borçlanma maliyetleri düşerken Türk Lirasına olan güvende hızla yükseliyor. Enflasyondaki düşüş 14 aydır aralıksız devam ediyor. Enflasyon beklentileri de tüm kesimlerde iyileşiyor. İhracat tarafında 25 milyar dolarla tarihin en yüksek rakamını hamdolsun yakaladık. Yıllık bazda ihracatta 270 milyar dolar sınırını zorluyoruz. Turizm rakamlarını son kabine toplantımızda paylaşmıştım. Orada da ilk 6 ayda 25,8 milyar dolarla rekor kırdık. Sanayi üretim endeksinde de tablo gayet olumlu. Haziran ayında sanayi üretimimiz bir önceki aya göre yüzde 0,7 geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 8,3 oranında artış kaydetti. İstihdam verilerinde de hamdolsun bir sorun gözükmüyor. İşsizlik oranımız 26 aydır yüzde 8,6 ile tek hanelerde seyrediyor. Yani bölgemizdeki sıcak çatışmalara, küresel ekonomideki belirsizliklere ve malum çevrelerin menfi kampanyalarına rağmen ekonomi programımızın meyvelerini birçok alanda topluyoruz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. Türkiye ekonomisi yapısal dönüşümünü tamamlayacaktır" dedi.
2026 senesini ekonomide de reform yılı olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hayata geçireceğimiz reformlarla ilgili hazırlıkları hızla tekemmül ettiriyoruz. Eylül ayının ilk haftasında 3 yıllık vizyonla hazırlanan orta vadeli programı kamuoyumuzla paylaşacağız. Şunu buradan bir kez daha ilan etmek isterim. Fahiş fiyatlar aracılığıyla milletin lokmasına el uzatan piyasa fırsatçılarına nasıl göz açtırmıyorsak tüm umudunu Türk ekonomisinin tökezlemesine bağlamış siyasi fırsatçılara da evvel Allah papuç bırakmıyoruz. Vatandaş hizmet beklerken, halkın kaynaklarını sömürerek semirenler ve belediyeleri aile çiftliğine çeviren muhterisler için artık deniz bitmiştir. Haksızlığa, hukuksuzluğa ve haksızlığa karşı mücadelemiz hız kesmeden aynı kararlılıkla devam edecektir” ifadelerini kullandı.
‘ZENGEZUR GEÇİŞİ TÜM BÖLGEMİZ İÇİN BİR BARIŞ PROJESİDİR’
Sadece ekonomide değil ulaştırma yatırımlarında da yeni hamleler içinde olduklarını belirten Erdoğan, "22 Ağustos cuma günü ülkemizle birlikte Güney Kafkasya için stratejik önemi haiz bir projenin temelini attık. Zengezur Koridoru'nun kapısını açacak olan Kars, Iğdır, Aralık, Dilucu Demiryolu hattının yapım çalışmalarını başlatmanın gururunu yaşadık. Biliyorsunuz Zengezur geçişi tüm bölgemiz için bir barış projesidir. Projenin tüm unsurlarıyla hayata geçmesi ile birlikte Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan arasında ekonomik işbirliği yeni bir boyut kazanacaktır. Bu projenin belkemiği olan 224 kilometre uzunluğunda Kars, Iğdır, Aralık, Dilücü Demiryolu'nu çift hatlı elektrikli ve sinyalli olarak inşa edeceğiz. Hat sayesinde yılda 5.5 milyon yolcu ve 15 milyon ton yük taşınacaktır. Toplam 2.4 milyar Euro’luk projenin hizmete girmesiyle Çin’den İngiltere'ye uzanan uluslararası ticaret hattı daha verimli hale gelecektir. Proje ayrıca Hazar ile Akdeniz havzalarını Birleştirerek Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizin üretim kapasitesine, ihracatına, ulusum altyapısının gelişimine büyük katkı sağlayacaktır. Hem ülkemiz hem bölgemiz için büyük önem arz eden Kars, Iğdır, Aralık, Dilucu Demiryolu hattının şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" açıklamasında bulundu.
DEMİR YOLLARIMIZA YENİ HATLAR EKLEMEYİ SÜRDÜRÜYORUZ
Bu hattın yanı sıra her biri kendi alanında öne çıkan başka projelerin de yapımının devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 23 yılda 64 milyar dolar yatırım yaparak 2 bin 251 kilometresi yüksek hızlı tren hattı olmak üzere toplam 13 bin 919 kilometreye çıkardığımız demir yollarımıza yeni hatlar eklemeyi sürdürüyoruz. Hedefimiz demiryolu ağımızı 2028'de 17 bin 500 kilometreye, 2053'de ise 28 bin 600 kilometreye çıkarmaktır. Gerçeğe dönüştürdüğümüz diğer hayallerimiz gibi inşallah bu hedeflerimize de mutlaka ulaşacağımıza inanıyorum" dedi.
İklim değişikliğinin sebep olduğu sorunlarla daha sık karşılaşıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu kimi zaman ani ısı düşüşleri, kimi zaman da aşırı sıcaklar ve kuraklık olarak ortaya çıkıyor. Hatırlarsanız nisan ayında birçok ilimizde etkili olan bir zirai don hadisesi yaşadık. Maalesef birçok üreticimiz bundan olumsuz etkilendi. Özellikle belli başlı ürünlerin fiyatlarında zirai donun etkisi çok hissedildi. Halen de hissediliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerimiz çiftçilerimizin yanında olmak için ilk günden itibaren sahadaydılar. Bir taraftan üreticilerimize gelecek sezon verim kayıplarını önlemek adına gerekli teknik bilgileri aktarırken diğer yandan hasar tespit çalışmalarını hassasiyetle yürüttüler. TARSİM sigortası kapsamındaki 50 bin 300 üreticimiz için toplam 23 milyar lira hasar tazminatı oluştuğunu tespit ettik. Bunun 7 milyar lirasını çiftçilerimize ödedik. Kalan 16 milyar liralık kısmını da kasım ayına kadar ödemeyi planlıyoruz. Öte yandan sigortası olmayan üreticilerimizin de zararlarını telafi ediyoruz. Çiftçi kayıt sistemine kayıtlı 420 bin üreticimize yaklaşık 23,5 milyar lira destek ödemesi yapacağız. Yani toplamda 46 6,5 milyar liralık bir desteği kasım ayı sonuna kadar 470 bin üreticimizin hesaplarına yatıracağız. Bunun sadece bir destek değil. Üreticimize güven, toprağa umut, inşallah sofralarımıza da bereket demek olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bu vesileyle bir kez daha çiftçilerimize alın terlerini ve emekleri korumak için TARSİM sigortası yaptırmaları çağrısında bulunuyorum. Devletimizin bu adımı atmaları halinde yüzde 70'e varan oranlarda prim desteği sunduğunu da kendilerine tekrar hatırlatıyorum."
Orman yangınlarına da değinen Erdoğan, bu yıl çıkan 5 bin 473 yangının 4 bin 195'inin 1 Haziran'dan bu yana meydana geldiğini kaydetti. Erdoğan, "Orman Genel Müdürlüğümüzün koordinasyonunda gönüllülerimiz, kamu kurumlarımız, yerel yönetimlerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız seferberlik ruhuyla yangınlara müdahale ettiler. Kendilerine teşekkür ediyor yangınlarda hayatını kaybeden şehitlerimize bir kez daha Rabb'imden rahmet yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Orman yangınlarıyla sadece ülkemiz karşı karşıya değildir. Yaz boyunca komşumuz Yunanistan başta olmak üzere İspanya, Fransa, Portekiz, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada gibi birçok ülkede büyük yangınlarla mücadele ettiler. Buradan dost ülkelere de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Şunu bir kez daha önemle vurgulamak durumundayım. Türkiye 27 uçak, 105 helikopter, 6 bine yakın kara aracıyla tarihinin en büyük ve gelişmiş filosuna sahiptir. Ülkenin başına gelen felaketlerden rant devşirmeye çalışan müzmin muhaliflerin propagandalarına rağmen Türkiye yangınlarla mücadelede dünyada parmakla gösterilen bir ülke konumundadır. Yanan alanların toplam orman varlığı oranına baktığımızda aynı iklim kuşağında olduğumuz ülkelerin neredeyse tamamından daha iyi bir yerdeyiz. Yangınla etkin mücadele yanında, yangın sonrası ağaçlandırmada da son derece başarılıyız. En çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında Avrupa'da 1’inci, dünyada ise 4'üncüyüz. Şu hususa da dikkat çekmekte fayda görüyorum. Ormanlarımızın üçte ikisi yangınlara hassas alanlardadır. Birleşmiş Milletler orman yangınlarının 2030 yılına kadar yüzde 14, 2050 yılına kadar ise yüzde 30 oranında artış göstereceğini ifade ediyor. Bu vahim senaryoya göre tedbirlerimizi almak, buna göre yeni bir kültür geliştirmek mecburiyetindeyiz. Orman yangınlarının yüzde 96'sının insan kaynaklı çıktığı dikkate alındığında halen kat etmemiz gereken ciddi bir mesafe olduğu açıktır. Piknik ateşi, sigara izmariti, anız yakma, sağa sola atılan cam şişeler ve dikkatsiz davranışlar büyük yangınlara sebep oluyor. Vatandaşlarımızdan yağışlı ve serin günlere ulaşana kadar azami dikkat bekliyoruz" diye konuştu.
Türkiye sınırları içindeki 86 milyon vatandaşının yanı sıra yurt dışındaki 7 milyonu aşkın insanıyla çok büyük bir aile olduğunu belirten Erdoğan, "Kahir ekseriyetini 1960'lardan itibaren işçi olarak Avrupa'ya gidenlerin oluşturduğu bu kardeşlerimiz milletimizin dünyadaki temsilcileridir. Karşılaştıkları onca zorluğa, onca ayrımcılığa kimi zaman hayatlarına mal olan ırkçı saldırılara rağmen yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız sabırla, azimle, fedakarlıkla çalışarak gurbeti ikinci vatana çevirmeyi başardılar. İkamet ettikleri ülkeler ile anavatanları Türkiye arasında beşeri, ticari, ekonomik ve kültürel köprüler kurdular. Türkiye'den binlerce kilometre uzakta olsalar dahi bizimle umutlandılar. Bizimle sevindiler. Bizimle hüzünlendiler ve kaygılandılar. Türk diasporasının hayranlık uyandıran başarılarına bizzat şahit olmuş bir siyasetçiyim. Hükümet olarak da göreve geldiğimiz ilk günden beri yurt dışında yaşayan kardeşlerimize daima sahip çıktık. Bulundukları ülkelerde oy kullanma imkânından yurt dışı Türkler ve akraba topluluklar başkanlığımızın kurulmasına kadar tarihi nitelikte birçok adım attık. Yurt dışındaki 7 milyonu aşkın insanımız da anavatanlarına olan vefa borçlarını ziyadesiyle ödediler ve ödüyorlar. 60,5 milyar dolarlık toplam turizm gelirimizin yüzde 17'si yani 10,3 milyar dolarlık bölümü yine bu kardeşlerimizin katkılarından oluşuyor. Hal böyleyken son dönemde özellikle bu sene yurt dışında hayat süren kardeşlerimize onlara yönelik çok ciddi hürmetsizlikler edildiğini görüyoruz. Affınıza sığınarak söylüyorum. Gurbetçilerimize zırzop diyen ana muhalefet milletvekilliğinden tutun medyada ve sosyal medyada asla tasvip edilmeyecek ifadelerle hakaret edilmesine kadar gerçekten utanç verici durumlara şahitlik ediyoruz. Şunu bir defa çok açık ve net söylemek isterim. Yurt dışında yaşayan kardeşlerimiz kimsenin bilhassa da ana muhalefetin şuursuz aktörlerinin üzerlerinde keyiflerince siyaset yapacakları bir kum torbası değildir." dedi.
“86 milyon vatandaşımız gibi yurt dışındaki kardeşlerimiz de bu ülkenin asli unsurudur” diyen Erdoğan, "Canımızdan bir parçadır. Hangi kökenden meşrebe, mezhebe, siyasi görüşe mensup olursa olsun başımızın tacıdır. Herkes bilsin ki emekleriyle mücadeleleriyle, tüm engellere rağmen elde ettikleri sayısız başarılarıyla gurbeti sılaya dönüştüren bu kardeşlerimizin ötekileştirilmesine asla müsaade etmeyiz. Vatan, millet ve memleket sevdasıyla her yıl Türkiye'ye ve ailelerine koşan kardeşlerimizi ana muhalefet kibirli, kirli ve dışlayıcı zihniyetinin insafına bırakmadık, bırakmayacağız. Gerek partimizin dış ilişkiler başkanlığı, gerekse devletimizin ilgili kurumları yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik hizmetlerini bundan sonra da sürdürecektir. Aynı zihniyetin hezeyanlarına şahit olduğumuz yaz Kur'an kurslarına bu sene gösterilen teveccühten duyduğumuz memnuniyeti de burada münasıran dile getirmek istiyorum. 30 Haziran'da başlayıp 15 Ağustos'ta sona eren kurslara katılan 2 milyon 540 bin evladımızın her birini canı gönülden tebrik ediyor, hepsinin tek tek gözlerinden öpüyorum. Bu rakam geçen seneye kıyasla yüzde 11 oranında artış anlamına geliyor. Biz sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir müjdesine mazhar olmaya çalışan bir şuura sahibiz. Minarelerimizden günde beş vakit ezan-ı Muhammedi ile yükseldi. Camilerimizin kubbeleri Kur'an tilavetleriyle çınladığı müddetçe Allah'ın izniyle Türkiye ayaktadır. Özgürdür, istiklal ve istikbali güvence altındadır. Hiç kimse bu hakikati değiştiremeyecektir. Sadece bu yıl 2.5 milyon evladımızın hayat rehberimiz Kur'an-ı Kerim'in nuruyla nurlanmasına vesile olan saygıdeğer hocalarımıza, Kur'an kursu öğreticilerimize, müezzinlerimize yürekten teşekkür ediyorum" diye konuştu.