ERDOĞAN TURAN: İNSANİ ŞARTLAR OLMAZSA KALİFİYE PERSONEL DE OLMAZ

Image

POYD, SKAL ve Gastronomi Birliği gibi önemli kuruluşlarda yönetim kurulu üyeliği görevlerini sürdüren Erdoğan Turan ile turizm gündemi, sorunları ve çözüm önerileri üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Turizmin ana gündemlerinden kalifiye personel sorununa değinen Erdoğan Turan, “İnsani Şartlarda Çalışma Olmazsa Kalifiye Personel de Olmaz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan Bey, sizce turizmin mevcut en büyük sorunu nedir, bu konu hakkında çözüm önerilerinizi alabilir miyiz?

Öncelikle personelin insani şartlarda çalışması gerekiyor. Bizim sektörde insan en büyük sermayemiz. Yatırımcılar için para kazandıran misafirlerse, bu misafire hizmeti sunanlar da takım arkadaşlarımız. O yüzden personelin yaşam alanı, konaklaması, beslenmesi gibi tüm detaylar insani standartlara göre düzenlenmeli. Lojmanlar temiz, hijyenik olmalı; banyo, tuvalet, kişisel alanlar mutlaka sağlanmalı. Beslenme dengeli ve sağlıklı olmalı. Tüm bunların yanında maaş politikası da adil olmalı.

İstihdam sorununun çözümü sadece fiziksel şartlarla da bitmiyor. Gençlerin tekrar bu mesleğe inanmalarını sağlamalıyız. Turizmin geleceğin mesleklerinden biri olduğuna dair ikna etmeliyiz. Üniversitelere, turizm liselerine daha sık gidip bire bir temas kurmalıyız. Kariyer günleri sadece personel kapma aracı olmamalı; havuzu genişletmeye, sektöre kalifiye insan kazandırmaya yönelik yapılmalı. STK’lar el ele vererek, kamu desteğiyle bu süreci koordine etmelidir.

Turizmi meslek olarak seçmek ve yönetici olmak isteyen gençlere üç öneriniz ne olurdu?

İlk önerim: Sabır. Ne yazık ki üniversite mezunu olan bir genç, mezun olur olmaz masa başında müdür yardımcılığı hayal ediyor. Ama bu iş öyle değil. Bu işin mutfağından geçmeden yönetici olunmaz.

İkinci önerim: Öğrenmeye açık olun. Sektörümüz çok dinamik. Misafir profili, teknolojiler, yönetim tarzları sürekli değişiyor. Sürekli araştırmalı, kendini geliştirmeli, meraklı olmalısınız.

Üçüncü önerim: İnsan sevgisi ve takım ruhu. Biz insanla çalışan, insan için var olan bir mesleğin mensubuyuz. Ekip arkadaşlarımızı sevmeli, birlikte çalışmayı öğrenmeli ve misafir mutluluğunu esas almalıyız. Ancak bu şekilde sürdürülebilir başarı mümkün olur.

Son dönemde yaşanan kazalar ve bunların önlemleri hakkında görüşleriniz nelerdir?

Bu konuda tek bir kelimeyle cevap verebilirim: Eğitim. Üst düzey yöneticiler yangınla ilgili eğitimlerini almış durumda fakat önemli olan bu eğitimlerin operasyonel hayata geçebilmesi. Yatırımcılar, kamu kurumları ve denetleyici mekanizmalarla ortak çalışarak, bu eğitimi operasyon sahasına indirmemiz gerekiyor. Bilinçlenme yalnızca üst düzey değil, tüm kadrolarda sağlanmalı.

Donald Trump’ın yeniden siyasete dönmesinin dünya siyaseti ve turizme etkisi ne olur sizce?

Açıkçası bu biraz muamma. Ne yapacağı belli olmayan bir figür. Bazı ülkeler için avantaj yaratabilirken, bazıları için kriz sebebi olabilir. Bu yüzden yorum yaparken dikkatli olmak lazım. Trump’ın politikaları öngörülemez olduğu için etkisini kestirmek kolay değil.

2025 yılı döviz kuru beklentiniz nedir?

Zor bir soru. Geçen yıl sezon öncesi yapılan tahminlerin hiçbiri tutmadı. Ne kamu istatistikleri ne de Merkez Bankası ya da ekonomistlerin öngörüleri gerçekleşti. Şu anda dövizi sabit tutmak için çeşitli stratejiler uygulanıyor ama eninde sonunda döviz artmak zorunda. Özellikle maliyetlerin arttığı bu dönemde, kur artışı otelcilerin nefes alması için şart. Euro’nun 41- 44 TL, doların 39 – 41 TL bandına gelmesi bizler için az da olsa rahatlama sağlayacaktır.


Etiketler