GÜNTAY BAKIR YAZDI: NETWORKİZM
Networking konuşalım biraz ne dersiniz? Ama Turizm uyarlaması ile konuşalım. İngilizce bir kavram olmakla birlikte Türkçe de karşılığı ağ oluşturma olarak tanımlanabilir. Peki Turizm de sosyal ağ oluşturma ve kullanma süreçleri nasıl işliyor sizce? Ya da sağlıklı networkizm yapılıyor mu?
Çok sıkı sıkıya işletilen sosyal ağ bağlantılarına sahibiz evet. Doğru işletildiğinde işletmeniz veya kişisel kariyeriniz açısından da çok önemli bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Türkçemizde biraz dayım var ya da sağlam bir tanıdık var gibi karşılıkları olsa da konuyu o boyutundan çıkartıp sosyal ağımızdan ya da buradaki ilişkilerimizden ne öğrenebiliyoruz tarafına çevirmemiz gerekli. Turizm de tanıdığın olmadan bir şeyler yapamazsın imajını yıkmanın zamanı gelmedi mi?
Bir bağlantımızı kullanarak kurumumuz için çok ciddi başarı getirebilecek bir başarıya da imza atabiliriz. Güzel bir satış bağlantısı ya da güzel bir satın alma stratejisi oluşturulabilir.
Peki sizlere bir soru. Kurumların büyüklüğü ile o kocaman kurumların yöneticileri de kocaman bir sosyal ağa mı sahip oluyorlar. Bu kıstas içerisindeki denklemi doğru analiz etmek gerekir diye düşünüyorum.
Zira bu konu doğru ele alınmadığında şöyle bir durum çıkıyor karşımıza belki de. Güçlü bir kurum fakat zayıf bir yönetici olduğunda sosyal ağ dediğimiz şey kullanmaktan kullanılmaya dönüyor. Nasıl mı? Sadece o koltukta olduğu sürece güçlü bir ağ sahibi gibi oluyor. Ancak genel itibari ile o koltuktaki vasat yönetici kullanılmaktan öteye geçmiyor maalesef. Hele hele dünyadan bir haber, her şeyden uzak kalmış ise daha da kötü bir durum çıkıyor kurumun karşısına.
Gelişiminiz duruyor, gücünüzü efektif kullanamıyorsunuz. Yani sadece anı kurtarıyorsunuz.
Turizm kulisleri vardır hani, eskiden birebir iletişim, sonrası telefonlar, sonrası bütün dünyayı elinizin altına seren sosyal medya.
Peki, hiç düşündünüz mü? Sosyal ağınızı doğru yönetiyor musunuz?
Genel olarak şöyle düşünmek lazım, sadece sosyal ağınızı kullanıyorsanız bu tek taraflı bir yönetime giriyor maalesef. Ve zamanla bu sosyal ağınızı güçlendirecek vericiliğiniz olmaz ise geride kalmaya ve kopmalara başlıyorsunuz.
Kendinizi zirvede gördüğünüzde bir bakıyorsunuz yok olmuşsunuz. Demek ki neymiş ulaşılmaz olmak o kadar da değilmiş. Sahte referanslar, yanlış bilgi paylaşımları, karalamalar vs vs vs.
Birçok kişinin bu doğrultuda zayıflatılmaya çalıştığını üzülerek görüyorum. “O kişiyi işe almayınlar”, “O firma ile çalışılmazlar” ya da tam tersi. Olmayacak birilerine olumlu referans olmalar? Referans olduğunuz kişi bir yerde sizi de taşıyor ya yanında. Sizin bilgi ve donanımınızın referansı ile sizin yönlendirdiğiniz yere ya da işe giriyor ya?
Neden yapıyorsunuz diye soruyorum gerçekten. Verdiğiniz bir bilginin yanlış ya da yanıltıcı olduğunu gördüğünde insanlar artık sizi ciddiye almamaya başlıyor. Sizin yaptığınızı sonra size yapıyorlar, başlıyor bir içten pazarlıklar ve savaşlar.
Evet bir de işin şu tarafı var. Sosyal medyada görünen kulis tarafı %100 var. Özellikle Turizm sektöründe telefonlar ve mesajlar…
Çok kirli yerlere girdik değil mi? Sadece dostane tavsiye. Her yerde zırhınızı giyin, gerçekten dostlarınızın yanında çıkartın ve hafifleyin.
Güçlü sosyal ağı bulunmayan bir yönetici, kurumu istediği kadar güçlü olsun size uzun vadede hiçbir şekilde artı değer katmaz. Burada şunu hatırlayın lütfen, işyerinizde çalışanlarınıza kötü davranan bir yönetici dışarıda şirin görünse de o işler pek de öyle olmuyor.
Yine düşünerek, düşündürerek veda edelim öyleyse
Bir mevkiyi bir makamı işgal edebilirsiniz. Buraya bağlantılarınızla da gelmiş olabilirsiniz. Atanmışsınızdır belki de. Şu adam senin yanında olsunlar… Şu firma ile çalışınlar…
Bu kadar yüksek hızda seyreden bir sektörde, sadece bağlantılarla ayakta kalmak ne kadar sürdürülebilir?”
